Yenilik ve Klişe İşlevsellik

Ulaş Mert Erkan
3 min readFeb 2, 2021

--

2020 gerçekten ilginç bir yıl oldu. Benim için nasıl bir yıl olduğunu düşünürken dahi çelişkili cevaplarda kayboluyorum. 2021 yılının ilk ayını henüz tamamlamışken biraz değerlendirme yapmak istiyorum. Ancak içinde olduğumuz durum sebebiyle neyin iyi, neyin kötü olduğunu değerlendirecek kadar anı sahibi olmadığımı fark ediyorum. Bu kayıp bir yıl gibi ama bir yandan da değil gibi. Çelişkili.

Ancak şunu biliyorum; 2020 yılı, tasarım trendlerini takip edemediğim ki bana kalırsa pek büyük bir gelişmenin yaşanmadığı bir yıl oldu. Şöyle bir baktığımda üzerine yorum yapabileceğim ya da iş modelime yansıtmak istediğim bir şey ile karşılaşmadım. Fakat 2021 böyle olmayacak gibi görünüyor. Bunu söylemek için biraz erken farkındayım, henüz bir ayı geride bıraktık. Ancak şimdiden önümüzde görsel kimliğinde önemli değişiklikler yapmış iki büyük marka var. Bunlar Burger King ve Warner Bros.

İki marka da logolarını yeniden tasarlardılar ve görünen o ki ikisi de benzer tasarım tercihlerine sahipler. Her iki marka da geçmişi geleceğe taşımayı tercih etmiş. Kısa bir araştırma yaparsanız her iki logo da geçmişte kullandıkları logoların revize edilmiş ve günümüze uyarlanmış versiyonları. Bunun içerisinde büyük bir Flat etkisi var. Flat Tasarımdan sayfalarca bahsetmeyi çok isterim ancak bu yazının gideceği yol o yol değil. Yine biraz daha detay isterseniz sizi eski bir makaleme yönlendirebilirim. (reklamlar)

Yukarıda iki logonun da güncel ve bir önceki versiyonlarını paylaştım. (Sol tarafta olanlar eski sağ tarafta olanlar ise yeni logolar) Şimdi asıl değinmek istediğim konuya doğru yol almaya başlayabilirim.

Ben de dahil bir çok tasarımcı bu değişiklikler üzerine fikir yürüttüler, tartıştılar, yorumladılar, beğendiler ya da beğenmediler. Bu çok normal ve çok güzel. Sizler de göz attıktan sonra bir kaç fikir yürüteceksinizdir elbette. Muhtemelen bunun başında da “Sadelik” olacak. Evet, hemen hemen son 10 yıldır Flat Tasarımın özellikle mobil arayüzlerde önemli bir tercih olmasıyla bir çok marka bunu kurumsal kimliklerine ve bir çok görsel iletişim modeline uyarladı. Hala da bu tercihler devam etmekte.

Burada konuyu dağıtmadan araya girmek istiyorum. Bir çok tasarımcı bilir ki logo tasarlarken bu logonun kullanılacağı bütün yüzeyleri göz önünde bulundurmak yazısız bir kuraldır. Dijital ya da basılı her yüzeyde logo ve izleyici arasındaki iletişim sağlıklı olmalıdır. Bu nedenle çizgi ya da leke kullanımındaki denge önemlidir. Özellikle de basılı yüzeyler daha fazla göz önüne alınır çünkü logoyu bazen oldukça küçük ölçülerde kullanmamız gerekir ve bu noktada işlev korunmalıdır. Gereksiz detaylar bunu engeller ve stilistik çözümler burada devreye girer. Sadelik mükemmel bir çözüm olur, sadeleştirilir. Burada hemfikir olduğumuzu düşünüyorum.

Peki dijital arayüzler için de bu önceliklerden bahsedebilir miyiz? Yani logonun sadeleşmesi dijital mecralarda da iletişimi sağlıklı hale getirir mi? Logolarını değiştiren ve genel tabirle sadeleştiren markaları bu bağlamla yorumlamak bence hiç ama hiç mantıklı değil. Ancak çok fazla bu yorumla karşılaştım. “Renk enflasyonu azalmış, degrade kullanımı yok, okunaklı yazı tipleri kullanılmış” vs. Neden? Çünkü logoların özellikle dijital alanlarda daha etkili kullanımı için…

Lütfen, dijitalin böyle sınırları yok. Özellikle dijital daha özgür, daha renkli. Hatta zaman zaman daha yaratıcı. Artık şu 90'lardan kalma basma kalıp tasarım klişelerine gerçekten gerek yok. Farkında olmadan sınırlar yaratıyor bu yorumlar. Tasarımcı kendini bir kutuya koyup orada çözüm üretmeye çalışıyor bu klişeler yüzünden. Buna gerçekten çok ama çok fazla denk geldim. Evet işlevsellik çok büyük bir tasarım önceliği ama her mecra aynı işlevsellik kurallarına sahip değil ki.

Flat Tasarımı bir çözüm olarak kullanmayı çok severim ama biraz da tek düze kimlikler beni boğmaya başladı. Bu bana biraz Modernizm ve Postmodernizm arasındaki ilişkiyi anımsatıyor ve heyecanlandırıyor çünkü bu birbirinin aynısı olan günler kendi çapımda düşünüp fikir yürütmeme sebep oluyor.

Bu arada ben Burger King’in logosunu ve bağlamında değişen tasarım çözümlerini çok beğendim ama aynısını Warner Bros. için söyleyemeyeceğim.

Bitirirken, Crockett-City of Ghosts

Saygılar.

--

--